Nişanlanma, aralarında evlenme engeli bulunmayan iki kişinin evlenme vaadiyle yaptıkları bir ön sözleşmedir. Nişanlanma için bir yaş sınırı bulunmamaktadır. Ancak yasal temsilcileri olan kişilerin nişanlanabilmesi için bu yasal temsilcilerin rızasının olması gerekmektedir. Nişanlanabilmek için tarafların ayırt etme gücüne sahip olmaları yeterli kabul edilmektedir. Nişanlılığın bitimi ve başlamasına ilişkin bir süre düzenlenmesi bulunmamaktadır. Bu şartlar altında taraflar nişanlılık süresini diledikleri gibi kararlaştırabilirler. Nişanlanma törenleri sırasında örf ve adetler doğrultusunda taraflar ve aileleri birbirlerine bazı hediyeler vermektedir. Nişanın bozulması halinde bu hediyelerin akıbeti ne olacaktır? Nişanın bozulmasının üç ayrı hukuki sonucu vardır. Bunları maddi tazminat, manevi tazminat ve nişan hediyelerinin iadesi olarak sıralamak mümkündür.
Türk Medeni Kanunu’nun 122. Maddesinde “Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir.” şeklinde düzenlenmiş olan kanun maddesi incelendiğinde nişanlanma sebebiyle karşı tarafa verilmiş alışılmışın dışındaki hediyelerin geri istenebileceği açık bir şekilde düzenlenmiştir.
NİŞANDA TAKILAN TAKILARIN İADESİ NASIL VE HANGİ MAHKEMEDEN İSTENİR?
Ziynet eşyalarına ilişkin iade davası açılırken hazırlanan dava dilekçesinde, öncelikle ziynet eşyalarının aynen iadesi talep edilmeli eğer bu mümkün değilse ziynet eşyalarının bedelinin ödenmesi talebinde bulunulmalıdır. Nişanda takılan takılar ve verilen hediyelerin iadesine ilişkin davalarda görevli ve yetkili mahkeme davalının yani dava edilenin yerleşim yerindeki aile mahkemeleridir.
NİŞAN HEDİYELERİNİN İADESİNİ KİMLER TALEP EDEBİLİR?
Nişan hediyelerinin iadesine ilişkin davaları şu kişiler açabilmektedir:
- Hediyeleri veren nişanlı,
- Nişanlının anne ve babası,
- Nişanlının anne ve babası gibi davranan kişiler
NİŞANDA TAKILAN TAKILARIN VE VERİLEN HEDİYELERİN İADESİNİ İSTEYEBİLME ŞARTLARI NELERDİR?
- Verilen hediyeler nişanlılık dolayısıyla verilmiş olmalıdır.
- Nişanlılık evlilik dışında bir sebeple sona ermelidir.
- Verilen hediyelerin ekonomik bir değeri olmalıdır.
- Hediyeler alışılmışın dışında olmalıdır. Alışılmış hediyelerin iadesi istenemez. Hediyenin değerinin çok yüksek olması onun alışılmışın dışında hediye olduğuna yönelik karine teşkil eder.
İADEYE İLİŞKİN AÇILACAK DAVALARDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ NEDİR?
Nişanlılığın sona ermesinden doğan dava hakları nişanın bozulması tarihinden itibaren bir yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacaktır.
NİŞANIN BOZULMASINDAN SONRA MADDİ TAZMİNAT TALEP EDİLEBİLİNİR Mİ?
Nişanın bozulması her durumda tarafların tazminat sorumluluğuna yol açmamaktadır. Bu doğrultuda kişinin eski nişanlısından maddi tazminat isteyebilmesi için belli koşulların sağlanmış olması gerekmektedir. Kişinin eski nişanlısından maddi tazminat isteyebilmesi için karşı tarafın haklı bir sebep olmaksızın nişanı atması veya nişanın karşı tarafın sorumluluğuna gidilebilen bir sebepten ötürü bozulmuş olması gerekir.Örneğin nişan töreni için yapılan harcamalar ya da gerçekleşmemiş nikâh günü için yapılan masraflar bu kapsamda maddi tazminat niteliğinde talep edilebilir. Düğün salonu ve catering şirketine yapılan masraflar, evlilikten sonra birlikte yaşanacak ev için alınan mobilya ve beyaz eşya masrafları da talep edilebilecek nitelikte harcamalardır.
NİŞANIN BOZULMASINDAN SONRA MANEVİ TAZMİNAT TALEP EDİLEBİLİNİR Mİ?
Nişanın bozulması sonrasında manevi tazminat yalnızca nişanlılar arasında söz konusu olmaktadır. Yani nişanın bozulması halinde; anneler ve babalar veya onlar gibi davranan kimseler manevi tazminat talebinde bulunamaz. Manevi tazminatı, nişanın bozulması sebebiyle kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusuru olan diğer taraftan isteyebilir.